Ne yazık ki, Tom kediyi torbadan dışarı çıkarttı.
- Unfortunately, Tom let the cat out of the bag.
Onu benim için bir alışveriş torbasına koyar mısınız?
- Could you put it in a shopping bag for me?
Dan bir çöp poşetiyle Linda'yı boğarak öldürdü.
- Dan smothered Linda with a trash bag.
Ben yalnızca biyobozunur poşet kullanırım.
- I only use biodegradable bags.
Şu çantaları taşımaya yardım ettim.
- I helped carry those bags.
Çantaya bir etiket iliştirdi.
- He attached a label to the bag.