التركية - الإنجليزية
تعريف hanımca في التركية الإنجليزية القاموس.
- ladylike
- of or connected with the appearance or behaviour of a well-mannered woman
- {a} soft, delicate, elegant, fine genteel
- Delicate; tender; feeble; effeminate
- If you say that a woman or girl is ladylike, you mean that she behaves in a polite, dignified, and graceful way. I hate to be blunt, Frankie, but she just didn't strike me as being very ladylike She crossed the room with quick, ladylike steps. if a woman or girl is ladylike, she behaves in a polite and quiet way that was once believed to be typical of or suitable for women
- befitting a woman of good breeding; "ladylike manners
- Becoming or suitable to a lady; as, ladylike manners
- {s} befitting a lady, polite, proper, well-mannered
- Like a lady in appearance or manners; well-bred
- befitting a woman of good breeding; "ladylike manners"
- hanım
- wife
- hanım
- mistress
- hanım
- missus
I guess I should get home to the missus.
-Sanırım hanıma ev almalıyım.
- Hanım
- (isim) Lady
There's a lady asking for you.
-Sizi soran bir hanımefendi var.
He is married to an American lady.
-O, Amerikalı bir hanım ile evli.
- hanım
- woman
It's hard to be a woman. One must think like a man, act like a lady, look like a girl, and work like a horse.
-Kadın olmak zordur. Erkek gibi düşünmeyi, hanımefendi gibi davranmayı, genç kız gibi görünmeyi ve de eşek gibi çalışmayı gerektirir.
- hanım
- dona
- hanım
- donna
- hanım
- ladylike
- hanım
- wifie
- hanım
- lady; Mrs, Miss; mistress; wife" " karı; ladylike
- hanım
- Miss
It's an honor to meet you, miss.
-Sizinle tanışmak bir onurdur, hanımefendi.
I guess I should get home to the missus.
-Sanırım hanıma ev almalıyım.
- hanım
- mamasan
- hanım
- mrs
Mrs. Smith is an elderly lady.
-Bayan Smith yaşlı bir hanımdır.
- hanım
- dame
- hanım
- missis
- hanım
- rib
- hanım
- ms
- hanım
- a title meaning Mrs. or Miss (used after a first name): Fatma Hanım
- hanım
- the lady of the house (term used by a domestic servant when speaking of a female employer): Hanım evde yok. The lady of the house is not at home
- hanım
- signora
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف hanımca في التركية التركية القاموس.
- hanım
- Karı, eş
- hanım
- Karı, eş: "Yok bizim hanım öyle değildir."- M. Ş. Esendal
- hanım
- Kadınlığın bütün iyi niteliklerini taşıyan
- hanım
- Toplumsal durumu, varlığı iyi olan, hizmetinde bulunulan kadın: "Becerikli hâliyle Zeynep'e ve hanımına ait bütün işleri elinin içine almıştı."- H. E. Adıvar
- hanım
- Kız ve kadınlara verilen unvan, bayan
- hanım
- Toplumsal durumu, varlığı iyi olan, hizmetinde bulunulan kadın