Pencereyi kırmak için bir çekiç kullanıldı.
- A hammer was used to break the window.
O, ona bir çekiçle vurdu.
- She hit him with a hammer.
O, ona bir çekiçle vurdu.
- She hit him with a hammer.
Kazara çekiçle başparmağına vurdu.
- He accidentally hit his thumb with the hammer.
Ben bu fikri öğrencilerin kafalarına işlemek niyetindeyim.
- I intend to hammer this idea into the student's heads.
We hammered them 5-0!.
I could hear the engine’s valves hammering once the timing rod was thrown.