Tom muhtemelen kör kütük sarhoş.
- Tom is probably hammered.
Uzayan tırnak çekiçlenir.
- The nail that sticks out gets hammered down.
Tom bir çekiç daha ve bir miktar çivi almak için nalbura gitti.
- Tom went to the hardware store to buy another hammer and some nails.
Onu dün gece barda gördüm ve o gerçekten sarhoştu.
- I saw him last night in the bar and he was really drunk.
Tom sokakta yatan bir sarhoşu fark etti.
- Tom noticed a drunk lying in the street.
Polis memuru el fenerini sarhoş adamın yüzüne tuttu.
- The officer shone his flashlight in the drunken man's face.
Sarhoş adam düz yürüyemiyordu.
- The drunken man couldn't walk straight.
Sarhoş olmak için yeterince içelim.
- Let's drink enough to get drunk.
Sarhoş olmak işleri daha iyi yapmayacak.
- Getting drunk won't make things better.
Tom eve sürmek için çok içkili.
- Tom is too drunk to drive home.
Uzayan tırnak çekiçlenir.
- The nail that sticks out gets hammered down.
O, ona bir çekiçle vurdu.
- She hit him with a hammer.
Fahişelik, kumar, uyuşturucu madde kullanımı, sarhoşluk, düzeni bozmak ve diğer yasadışı etkinlikler kesinlikle yasaklanmıştır.
- Prostitution, gambling, the use of narcotic substances, drunkenness, disorder, and all other illegal activities are STRICTLY FORBIDDEN.
O, gerçek bir ayyaştı.
- He was a real drunkard.
Çocuklar, aptallar ve ayyaşlar doğruyu söyler.
- Children, fools and drunkards tell the truth.
Ben bu fikri öğrencilerin kafalarına işlemek niyetindeyim.
- I intend to hammer this idea into the student's heads.
We hammered them 5-0!.
I could hear the engine’s valves hammering once the timing rod was thrown.