Şemsiyeni holde bırak.
- Leave your umbrella in the hall.
Tom hol dolabına ceketini astı.
- Tom hung his jacket in the hall closet.
Ben sizi otelin giriş salonunda karşılayacağım.
- I will meet you in the hotel foyer.
Ben sizi otelin giriş salonunda karşılayacağım.
- I will meet you in the hotel foyer.
Tom Mary'nin dairesinin dışındaki koridorda bir saat bekledi.
- Tom waited an hour in the hallway outside Mary's apartment.
Koridorun aşağısında bir yangın var.
- There's a fire down the hall.
Askerler yemekhanede yemek yerler.
- The soldiers eat in the mess hall.