التركية - الإنجليزية
تعريف hali̇fe في التركية الإنجليزية القاموس.
- halife
- caliph, calif
- halife
- commander of the faithful
- halife
- formerly junior clerk in a government office
- halife
- assistant, substitute, successor
- halife
- calif
- halife
- one of the officially ordained successors or vicegerents of a dervish sheikh
- halife
- khalif
Burj Khalifa is currently the tallest skyscraper in the world.
-Burç Halife şimdilik dünyanın en uzun gökdelenidir.
Burj Khalifa is currently the tallest building in the world.
-Halife Burcu şu anda dünyanın en yüksek binasıdır.
- Halîfe
- khalifah
- halife
- {i} caliph
The European Union is a new caliphate?
-Avrupa Birliği yeni bir halifelik midir?
Zulfiqar was the famous sword of Hazret-i Ali, fourth caliph of Islam.
-Zülfikar, İslam'ın dördüncü halifesi Hazret-i Ali'nin ünlü kılıcıydı,
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف hali̇fe في التركية التركية القاموس.
- (Osmanlı Dönemi) (C.: Havâlif) Türklerin kıldan veya keçeden yaptıkları çadırların direği, çadır direği
- halife
- Hz. Muhammed'in vekili olarak Müslümanların imamlığını ve şeriatın koruyuculuğunu yapmakla görevli kimse
- halife
- Babıali kalemlerinde kâtip. Çok iyi yetişmiş, eğitilmiş kimse: "O ustalarının postunda oturan bir sanat halifesiydi."- M. Ş. Esendal
- halife
- (Osmanlı Dönemi) yeryüzünde Allah adına hareket eden; şer'i hükümlerin tatbiki için Peygambere (asm) vekil olan zat
- halife
- Hükümdar
- halife
- Babıali kalemlerinde kâtip
- halife
- Hz. Muhammed'in vekili olarak Müslümanların imamlığını ve din koruyuculuğunu yapmakla görevli kimse
- halife
- Çok iyi yetişmiş, eğitilmiş kimse
- halife
- Osmanlı padişahlarının kullandıkları unvanlardan biri
- Halifeler
- (Osmanlı Dönemi) HALAİF