haksız yere

listen to the pronunciation of haksız yere
التركية - الإنجليزية
unduly
unjustly

Tom was unjustly accused of the crime. - Tom haksız yere suçla itham edildi.

undeservedly
wrongly

Mary was wrongly imprisoned for nearly 10 years. - Mary neredeyse 10 yıl haksız yere hapis cezasına çarptırılmıştı.

unmeritedly
unjustly, wrongfully
wrongly, unjustly
wrongfully

I think Tom has been wrongfully accused. - Tom'un haksız yere suçlandığını düşünüyorum.

Dan was wrongfully convicted of murdering his wife. - Dan karısını öldürmekten haksız yere suçlu bulunmuştu.

invidiously
haksız yere suçlamak
accuse falsely
benimsemek (haksız yere)
arrogate
التركية - التركية
Haksız olarak, hak etmediği hâlde
haksız yere
المفضلات