The referee blew his whistle to end the match.
- Hakem maçı bitirmek için düdüğünü çaldı.
The World Cup final wil be refereed by a Mexican doctor.
- Dünya Kupası finalinin hakemliğini bir Meksikalı doktor yapacak.
The umpire called the ball foul.
- Hakem oyunu faul olarak nitelendirdi.
The umpire said that he was out.
- Hakem onun atıldığını söyledi.
Tom was a judge in an art contest.
- Tom bir sanat yarışmasında bir hakemdi.