She contributed to the Red Cross.
- Kızıl Haç'a katkıda bulundu.
The Red Cross gets help to disaster victims without delay.
- Kızıl Haç gecikme olmadan felaket kurbanlarına yardım sağlıyor.
The devil lurks behind the cross.
- Şeytan haçın arkasında pusuda bekliyor.
The priest made the sign of the cross.
- Papaz haç işaretini yaptı.