Tom was alone in his cell.
- Tom hücresinde yalnızdı.
As people get older, their brain cells become less efficient.
- İnsanlar yaşlanırken, beyin hücreleri daha az verimli olur.
I want to go back to my cubicle.
- Ben hücreme geri dönmek istiyorum.
I became a retiree after working for forty-five years in a cubicle.
- Kırk beş yıl boyunca bir hücrede çalıştıktan sonra emekli oldum.
During his detention, Tom spent several months in the hole.
- Tutukluluğu sırasında Tom hücrede birkaç ay geçirdi.
The cells have the capacity to convert food into energy.
- Hücrelerin gıdayı enerjiye dönüştürme güçleri var.
The percentage of carbohydrates in animal cells is approximately 6 percent.
- Hayvan hücrelerindeki karbonhidrat oranı yaklaşık yüzde altıdır.