After patiently listening to the audience's complaints, the judges changed the results.
- İzleyicinin şikayetlerini sabırla dinledikten sonra, hakimler sonuçları değiştirdi.
The best observes and the deepest thinkers are always the gentlest judges.
- En iyi gözlemciler ve en derin düşünürler her zaman en kibar hakimlerdir.
The judge in the case was not fair.
- Davadaki hakim adil değildi.
The judge's decision is final.
- Hakimin kararı nihaidir.
Tom was master of the situation in no time.
- Tom hiçbir zaman duruma hakim değildi.
No one can master English if he doesn't make effort.
- Eğer gayret etmezse, hiç kimse İngilizceye hakim olamaz.
My grandfather was a justice of the peace.
- Büyükbabam bir sulh hakimiydi.