So thick bestrown abject and lost lay these, covering the flood. - John Milton.
Many parents take pride in their children.
- Birçok anne-baba çocuklarıyla gurur duyuyor.
Hey, I may have no money, but I still have my pride.
- Hey, hiç param olmayabilir ama benim hâlâ bir gururum var.
His vainglory put the Republic at risk.
- Onun boş gururu cumhuriyeti tehlikeye attı.
Vanity and pride are different things, though the words are often used synonymously.
- Her ne kadar sıkça eş anlamlı olarak kullanılsalar da; kibir ve gurur farklı şeylerdir.
His vainglory put the Republic at risk.
- Onun boş gururu cumhuriyeti tehlikeye attı.