Trafik ışıkları trafiği yönlendirmek için kullanılır.
- Traffic lights are used to direct traffic.
Sami bir film yönetmek istiyordu.
- Sami wanted to direct a film.
O bir direkt uçuş mu?
- Is it a direct flight?
Tom'a direkt bir emir verdim ama umursamadı.
- I gave Tom a direct order, but he ignored it.
Tom'un kötü bir yön kestirme yeteneği var.
- Tom has a poor sense of direction.
Doğrudan doğruya Tom'la konuşabilir miyiz?
- Can we talk to Tom directly?
Bu cümleler doğrudan doğruya bağlantılı değildir.
- These sentences are not directly linked.
Umarım yol tariflerim açıktı.
- I hope my directions were clear.
O, bu konuda açıktır.
- He is very direct about it.