grief; sorrow; affiction; pain

listen to the pronunciation of grief; sorrow; affiction; pain
الإنجليزية - التركية

تعريف grief; sorrow; affiction; pain في الإنجليزية التركية القاموس.

teen
incinme
teen
{i} delikanlı

Tom artık bir delikanlı değil. - Tom isn't a teenager anymore.

Delikanlı yeni arabasını gösteriyor. - The teenager is showing off his new car.

teen
genç

Tom ilk kez sahneye çıkar çıkmaz gençler arasında popüler oldu. - Tom became popular among teenagers as soon as he made his debut on the screen.

Tom hâlâ gençlik çağlarında. - Tom is still in his teens.

teen
gençlerle ilgili
الإنجليزية - الإنجليزية
teen