great; extreme; terrible

listen to the pronunciation of great; extreme; terrible
الإنجليزية - التركية

تعريف great; extreme; terrible في الإنجليزية التركية القاموس.

almighty
{s} ulu
almighty
{s} her şeye gücü yeten
almighty
herşeye kadir
almighty
çok büyük
almighty
her şeye kadir

İnsan Allah kadar her şeye kadir değildir. - Man is not as almighty as God.

almighty
müthiş
almighty
süper
almighty
müthiş biçimde
almighty
son derece
almighty
{s} büyük
almighty
{s} yüce

Yüce Allah sonradan kaldıramayacağı bir taş yaratabildi mi? - Could an almighty god create a stone that he would not be able to subsequently lift?

Onlar yüce dolara tapıyor. - They worship the almighty dollar.

almighty
{s} sınırsız gücü olan
الإنجليزية - الإنجليزية
almighty
great; extreme; terrible
المفضلات