grease the palm

listen to the pronunciation of grease the palm
الإنجليزية - التركية
para yedirmek
rüşvet vermek
bribe
rüşvet vermek

Tom rüşvet vermekle suçlandı. - Tom has been accused of bribery.

bribe
{f} rüşvet ver

Tom Mary'ye rüşvet veremedi. Fakat, denedi. - Tom couldn't bribe Mary. However, he tried.

Bana rüşvet vermeye mi kalkışıyorsun? - Are you attempting to bribe me?

bribe
rüşvet

Aramızda kalsın, o rüşvet nedeniyle görevden alındı ​​. - Between ourselves, he was dismissed for bribery.

Şirketin Başkanı Devlet Bakanına rüşvet verdi. - The president of the company bribed the government minister.

bribe
briberyrüşvetçilik
bribe
{f} para yedirmek
bribe
(isim) rüşvet
bribe
rüşvet teklif etmek veya vermek
bribe
{f} ayartmak
الإنجليزية - الإنجليزية
bribe
grease the palm of
bribe
grease the palm

    التركية النطق

    gris dhi pälm

    النطق

    /ˈgrēs ᴛʜē ˈpälm/ /ˈɡriːs ðiː ˈpɑːlm/
المفضلات