grave, sober, solemn, earnest, weighty

listen to the pronunciation of grave, sober, solemn, earnest, weighty
الإنجليزية - التركية

تعريف grave, sober, solemn, earnest, weighty في الإنجليزية التركية القاموس.

serious
kellifelli
serious
şakaya gelmeyen
serious
tehlikeli

Bu hafif bir hatanın ciddi yaralanmalara yol açabileceği çok tehlikeli bir spor. - It's a very dangerous sport, where a slight mistake can lead to serious injury.

serious
önemli

Önemli bir problemimiz var. - We have a serious problem.

serious
şaka yapmayan
serious
ağrıbaşlı
serious
{s} ağır

Her ikisi de ağır yaralandı. - Both were seriously wounded.

Dr. Kim gelmeden önce bir hafta boyunca çocuğu ağır hasta olmuştu. - Her child had been seriously ill for a week before Dr. Kim arrived.

serious
{s} ciddi

Andrina'nın işleri ciddiye almadığını bilirim ama kendisi harika bir arkadaş. - I know Andrina doesn't take things seriously, but she is a wonderful friend.

Onun o projeyi ciddiye almasını sağlamak için buradayız. - We have got to get him to take that project seriously.

serious
{s} önemli, ciddi: a serious problem önemli bir sorun
serious
{s} ciddi, ağırbaşlı: serious person ağırbaşlı kimse
serious
vakarlı
serious
{s} tehlikeli, ağır, ciddi: a
serious
ciddi olarak
serious
(Tıp) Ciddi, vahim
serious
{s} ağırbaşlı
الإنجليزية - الإنجليزية
{a} serious
grave, sober, solemn, earnest, weighty
المفضلات