Bazen çimenlere uzanırım.
- I sometimes lie on the grass.
Inek, uzun, yeşil çimenlerin arasında çok yavaş hareket ediyordu.
- The cows were moving very slowly through the long green grass.
Inek, uzun, yeşil çimenlerin arasında çok yavaş hareket ediyordu.
- The cows were moving very slowly through the long green grass.
Sahada yeşil çim var.
- There is green grass on the field.
Çayırda rüzgar esiyor.
- The wind is blowing on the grass.
İnekler çayırda ot yiyorlar.
- Cows are eating grass in the meadow.
Tavşanlarımı otla besliyorum.
- I feed my hares with grass.
Sığırlar otla beslenirler.
- Cattle feed on grass.
He flew at me with his knife, and I had to grass him twice, and got a cut over the knuckles, before I had the upper hand of him.