Bağışlanan hiçbir şeyi kabul etmemeliyiz.
- We must not take anything for granted.
Bu öğrenim hibesi bana bölüm konseyi tarafından verildi.
- This study grant was given to me by the departmental council.
Onun projesi hibeler tarafından finanse edildi.
- His project was funded by grants.
Üniversite ona bir burs verdi.
- The college granted him a scholarship.
Lincoln kölelere özgürlük verdi.
- Lincoln granted liberty to slaves.
Bize bu koyda özel balık tutma izni verildi.
- We were granted the privilege of fishing in this bay.
Grant onlara sağlam bir söz vermeyi reddetti.
- Grant refused to give them a firm promise.
Bana katılmayacağına hiç ihtimal vermemiştim.
- I took it for granted that she would agree with me.