grant, admit, be it so

listen to the pronunciation of grant, admit, be it so
الإنجليزية - التركية

تعريف grant, admit, be it so في الإنجليزية التركية القاموس.

though
-diği halde, ise de; -e rağmen/karşın: Though they know he's a fool, they still like him. Aptal olduğunu bilmelerine rağmen onu
though
conj. gerçi
though
(bağlaç) gerçi, olduğu halde, karşın, rağmen, olsa da, sa bile
though
her ne kadar, her ne halde
though
karşın

Kaybolma ihtimalimize karşın, yönleri yazmayı düşündüm. - We thought we would write out the directions, in case you got lost.

Jim ile hiç karşılaşmamış olmama karşın, ben hemen onu ayırt ederim. - Though I had never met Jim, I could pick him out right away.

though
-e rağmen
though
-e karşın
though
-diği halde
though
ise de
though
güya
though
halde

Bay Smith, söz verdiği hâlde henüz dönmedi. - Mr. Smith hasn't turned up yet though he promised to.

Gelmek için söz verdiği halde Bay Smith henüz dönmedi. - Mr Smith has not turned up yet though he promised to come.

though
-se bile
though
herşeye rağmen
though
yine de

Fakir olmasına rağmen, o yine de mutluydu. - Though he was poor, he was nonetheless happy.

Öneri için teşekkürler yine de. - Thanks for the offer, though.

though
karamazdan
though
gerçi

Gerçi onun büyük bir sorunu var. - She has a big problem, though.

Sanırım Tom Fransızca konuşabilir. Hatalı olabilirim gerçi. - I think Tom can speak French. I could be wrong, though.

though
olsa da

O diyette olsa da çikolatalı kek onu cezbetti. - The chocolate cake tempted her even though she was dieting.

Komşum olsa da onu iyi tanımıyordum. - Even though he is my neighbour, I did not know him well.

though
rağmen

Yorgun olmama rağmen sıkı çalışacağım. - Though I am tired, I will work hard.

Fakir olmasına rağmen, o mutluydu. - Though he was poor, he was happy.

الإنجليزية - الإنجليزية
{n} though
{n} tho
grant, admit, be it so
المفضلات