bu yılın mezunları arasındaydım.
Mezun olmak için yeterli kredim yok.
- I don't have enough credits to graduate.
Okuldan mezun olmak için devam etmeyecek.
- He won't go on to graduate school.
Fransa'da bir Amerikan okulundan mezun oldum.
- I graduated from an American school in France.
Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor.
- You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.
Okulu bitirmek için gitmeyi planladığına dair hiçbir fikrim yoktu.
- I had no idea you were planning to go to graduate school.
Okulu bitirmek için gitmeyi planladığına dair hiçbir fikrim yoktu.
- I had no idea you were planning to go to graduate school.
Annemin amacı üniversiteyi bitirmekti ama babamın amacı annemdi.
- Mom’s goal was to graduate college but dad’s goal was mom.
Laboratuarda iki tane lisansüstü öğrenci beni bekliyorlardı.
- In the lab, two graduate students were waiting for me.
Birkaç lisansüstü öğrenci dahil olmak üzere son birkaç yıldır birçok insanla çalıştım.
- I've worked with many people over the last few years, including several graduate students.
Çok sayıda üniversite mezununun bile asgari ücretle çalışmak zorunda olduklarını duydum.
- I heard that even a lot of college graduates have to work for minimum wage.
Tom bir üniversite mezunu değil.
- Tom isn't a college graduate.
Umarım sınavlarda mezun olurum.
- I hope to graduate at the exams.
O, Tokyo Üniversitesi'nden mezun oldu.
- He graduated from Tokyo University.
O, Roma Üniversitesinin yüksek lisans öğrencisi değil mi?
- Isn't he the graduate student of the University of Rome?
Tom yüksek lisans öğrencisi.
- Tom is a graduate student.
Tom master öğrencisi.
- Tom is a graduate student.
Trisha graduated college.
... So our proportion of college graduates has not gone up, ...
... Our proportion of high school graduates has not gone up, ...