good; in acceptable, if not excellent condition

listen to the pronunciation of good; in acceptable, if not excellent condition
الإنجليزية - التركية

تعريف good; in acceptable, if not excellent condition في الإنجليزية التركية القاموس.

all right
tamam

Kötü bir öğretmene sahip olmak sizi rahatsız ediyor olmalı. Ben de aptalım. Öyleyse, tamam. - It must bother you to have taken a bad master. I'm stupid too. So, it's all right.

Tamam, önerinizi kabul edeceğim. - All right. I'll accept your offer.

all right
olur

Bu öğleden sonra erken gidersek doğru olur mu? - Is it all right if I leave early this afternoon?

Bunu yaparsam sorun olur mu? - Is it all right if I do this?

all right
fena değil
all right
doğru

Burada bir flaş kullanmak doğru mu? - Is it all right to use a flash here?

Bu öğleden sonra erken gidersek doğru olur mu? - Is it all right if I leave early this afternoon?

all right
(Konuşma Dili) tamam tamam
all right
(Konuşma Dili) başarılı
all right
bir şeyi yok
all right
iyi durumda
all right
sağlıklı
all right
hay hay
all right
yolunda

Şimdi her şey yolunda. - Everything is all right now.

Şimdiye kadar her şey yolunda. - It is all right so far.

all right
(Konuşma Dili) eh işte
all right
(Konuşma Dili) rahatı yerinde
all right
(Konuşma Dili) kabul edilebilir
all right
(Konuşma Dili) tatminkar
all right
(Konuşma Dili) kuşkusuz ki
all right
yakşı yağdayda
all right
idare eder
all right
zarar görmemiş
all right
peki
الإنجليزية - الإنجليزية
all right

The car is all right. It gets me there, anyway.

good; in acceptable, if not excellent condition
المفضلات