Saatlerce dehşete düşürüldükten sonra,sonunda annesi onu kurtardı.
- After being frightened for many hours, her mother finally saved her.
O saatlerdir yürümekteydi.
- He had been walking for hours.
Yarın on saat çalışmak zorunda kalacağım.
- I'll have to study ten hours tomorrow.
Saatlerdir bekliyorum.
- I've been waiting for hours.
Senin mesai saatlerin ne?
- What are your office hours?