Tüm insanlar doğuştan eşittir.
- Alle Menschen sind von Geburt an gleichberechtigt.
Arama ve kurtarma operasyonları hemen başladı.
- Search and rescue operations began immediately.
Hızlı yazamadığım için mesajına hemen cevap veremiyorum.
- I can't reply your message immediately, for I can't type fast.
Diğer sigarayı yaktı fakat onu derhal söndürdü.
- He lit another cigarette, but immediately put it out.
Derhal bir ambulans geldi.
- An ambulance arrived immediately.
Burada sana acilen ihtiyacımız var.
- You're needed here immediately.
Umarım durumu bir an önce düzeltirsin.
- I hope you will correct the situation immediately.
Derhal hazır olacağım.
- I'll be ready in a jiffy.
It will be over in a moment.
- Es ist gleich vorbei.
I'll get to that in a moment.
- Dazu komme ich gleich.