O, bahçeye bir çiçek soğanı ekti.
- She planted the flower bulb in the garden.
Edison ampulü icat etti.
- Edison invented the light bulb.
Thomas Edison ampulü icat etmiştir.
- Thomas Edison invented the light bulb.
O, bahçeye bir çiçek soğanı ekti.
- She planted the flower bulb in the garden.
The light bulb has burned out.
- Die Glühbirne ist durchgebrannt.
Tom screwed in the light bulb.
- Tom schraubte die Glühbirne hinein.