He had no difficulty explaining the mystery.
- O, gizemi açıklamada zorluk çekmedi.
The murder remains a mystery.
- Cinayet gizem olarak kalır.
Russia is a riddle wrapped in a mystery inside an enigma.
- Rusya, bir muammanın içindeki gizemle sarılmış bir bilmece.
What she said was an enigma to me.
- Onun söylediği benim için bir gizemdi.
Why are you so secretive?
- Neden bu kadar gizemlisin?
There's a secret song hidden on this album.
- Bu albümde saklı gizemli şarkı var.