Before going to work in Paris, I have to brush up on my French.
- Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemek zorundayım.
Before going to work in Paris, I must brush up on my French.
- Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.
Mathematics is the part of science you could continue to do if you woke up tomorrow and discovered the universe was gone.
- Matematik, yarın kalkarsan ve evrenin gittiğini keşfedersen yapmaya devam edebileceğin, bilimin bir parçasıdır.
She may have gone out to do some shopping.
- O biraz alışveriş yapmak için dışarı gitmiş olabilir.
When I went to Tokyo, I met him.
- Ben Tokyo'ya gittiğim zaman ona rastladım.
I went to Kobe, where I first met her.
- Onunla ilk tanıştığımız yer olan Kobe'ye gittim.
I just can't get along with him.
- Onunla anlaşamadım gitti.
Yumi went there by herself.
- Yumi oraya kendi gitti.
Do you know where your dad went?
- Babanın nereye gittiğini biliyor musun?
Before going to work in Paris, I have to brush up on my French.
- Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemek zorundayım.
Before going to study in Paris, I have to brush up on my French.
- Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemek zorundayım.
I want to go to London.
- Londra'ya gitmek isterim.
I wish to go to Hawaii.
- Hawaii'ye gitmeyi diliyorum.