Mary kız gibi bir kız değil.
- Mary is not a girly girl.
Mary kız gibi bir kız.
- Mary is a girly girl.
Onun kız arkadaşı Japon.
- His girlfriend is Japanese.
O, Kanadalı bir kızla evlendi.
- He married a Canadian girl.
Bu kız bir kadın oldu.
- This girl has become a woman.
Küçük kız güzel bir kadın oldu.
- The little girl grew into a beautiful woman.
Sevgilisi de oradaydı.
- His girlfriend was there, too.
Bu gece kardeşimin sevgilisiyle buluşacağım.
- I'm going to meet my brother's girlfriend tonight.
Kız arkadaşına doğru koştum.
- I ran into your girlfriend.
Kız arkadaşının orgazm takliti yapmadığından nasıl emin olabilirsin?
- How can you be sure your girlfriend isn't faking her orgasms?