تعريف girdi في التركية الإنجليزية القاموس.
- input
- (Ticaret) inputs
- (Bilgisayar,Teknik) input variable
- (Biyokimya) intake
- (Bilgisayar) entries
A study has found that Wikipedia is wrong in 90 percent of its entries on health and medical matters.
- Bir çalışma, Wikipedia'nın sağlık ve tıp konularındaki girdilerinin yüzde 90'ının hatalı olduğunu buldu.
We look forward to your entries.
- Girdileriniz için can atıyoruz.
- (Bilgisayar) input/output
- (Bilgisayar) input data
- entry
- data
- entered
One hundred and fifty people entered the marathon race.
- Yüz elli kişi maraton yarışına girdi.
My brother was so absorbed in reading that he did not notice me when I entered the room.
- Erkek kardeşim okumaya öylesine dalmıştı ki odaya girdiğimde beni farketmedi.
- stepped into
- walked into
- to input
- girdi adları
- (Bilgisayar) name
- girdi ayrıntıları
- (Bilgisayar) entry details
- girdi bul
- (Bilgisayar) find entry
- girdi değeri
- (Ticaret) input value
- girdi iletisi
- (Bilgisayar) input message
- girdi kimliği
- (Bilgisayar) entry id
- girdi listesi
- (Bilgisayar) entry list
- girdi sil
- (Bilgisayar) delete entry
- girdi türü
- (Bilgisayar) entry type
- girdi yordamı
- (Bilgisayar,Teknik) input reader
- girdi yöntemi
- (Bilgisayar) input method
- girdi zamanı
- (Bilgisayar) entry time
- girdi çıktı çözümlemesi
- (Bilgisayar,Teknik) input output analysis
- girdi-çıktı
- (Askeri) i/o
- girdi-çıktı
- (Ticaret) input-output
- girdi-çıktı çözümlemesi
- (Bilgisayar) input-output analysis
- girdi/çıktı tablosu
- input/output table
- girdi maliyeti
- (Ticaret) Input cost
- girdi adı
- (Bilgisayar) entry name
- girdi belirtimleri
- (Bilgisayar,Teknik) input specifications
- girdi bilgisi
- input data
- girdi bloğu
- input block
- girdi bölümü
- input section
- girdi donatısı
- input equipment
- girdi fiyatı
- (Ticaret) input price
- girdi gereksinimleri
- (Ticaret) input requirements
- girdi hazırlığı
- input preparation
- girdi istasyonu
- input station
- girdi işaretle
- (Bilgisayar) mark entry
- girdi kaydı
- input record
- girdi komut kodu
- (Bilgisayar,Teknik) input instruction code
- girdi kutusu
- (Bilgisayar) input bin
- girdi makroları
- (Bilgisayar) entry macros
- girdi piyasaları
- (Ticaret) input markets
- girdi programı
- input program
- girdi rgb gaması
- (Bilgisayar) input rgb gamma
- girdi rx boyutu
- (Bilgisayar) inputrx size
- girdi sayfası/sn
- (Bilgisayar) pages input/sec
- girdi sayısı
- (Bilgisayar) entry number
- girdi sinyali
- input signal
- girdi spesifikasyonları
- (Bilgisayar,Teknik) input specifications
- girdi sürümlü alt dizge
- port-driven subsystem
- girdi süzgeçleri
- (Bilgisayar) in filters
- girdi sınırlamak
- (Bilgisayar) input limited
- girdi sınırlamalı
- input limited
- girdi varsayımı
- (Dilbilim) input hypothesis
- girdi ve çıktı denetimi
- (Bilgisayar,Teknik) input and output control
- girdi vergisi
- (Ticaret) input tax
- girdi yazmacı
- input register
- girdi yeri
- (Bilgisayar,Teknik) input station
- girdi yok
- (Bilgisayar) no entries
- girdi yordamı
- input routine, input reader
- girdi çevirici
- input translator
- girdi çıktı/si çıktısı
- 1. intimate relations. 2. the ins and outs
- girdi-metni
- (Bilgisayar) entry-text
- girdi-çıktı tablosu
- (Ticaret) input-output table
- girdi/çıktı
- girdi/çıktı
- girdi/çıktı
- (Askeri) input/output
- girdi/çıktı anahtarlaması
- input/output switching
- girdi/çıktı anayolu
- input/output trunk
- girdi/çıktı aygıtları
- input/output devices
- girdi/çıktı denetim sistemi
- input/output control system
- girdi/çıktı denetimi
- input/output control
- girdi/çıktı dizgesi
- input/output system
- girdi/çıktı işlemcisi
- input/output processor
- girdi/çıktı kanalı
- input/output channel
- girdi/çıktı kapısı
- input/output port
- girdi/çıktı kesilmesi
- input/output interrupt
- girdi/çıktı kitaplığı
- input/output library
- girdi/çıktı oluğu
- input/output channel
- girdi/çıktı sistemi
- input/output system
- girdi/çıktı sınırlamalı
- input/output limited
- girdi/çıktı tamponu
- input/output buffer
- girdi/çıktı trafik denetimi
- input/output traffic control
- girdi/çıktı yazmacı
- input/output register
- girdi/çıktı yordamları
- input/output routines
- girdi/çıktı çizelgesi
- input/output table
- girdi/çıktı ünitesi
- (Askeri) input/output unit
- gir
- come in
She beckoned me to come in.
- O bana içeri girmem için işaret etti.
May I come in? Yes, certainly.
- İçeri girebilir miyim? Evet, kesinlikle.
- girdiler
- ins
- gir
- (Bilgisayar) sign in
- gir
- (Bilgisayar) retype
- girdiler
- (Ticaret) input
- girdiler
- (Bilgisayar) entries
A study has found that Wikipedia is wrong in 90 percent of its entries on health and medical matters.
- Bir çalışma, Wikipedia'nın sağlık ve tıp konularındaki girdilerinin yüzde 90'ının hatalı olduğunu buldu.
We look forward to your entries.
- Girdileriniz için can atıyoruz.
- standart girdi
- (Bilgisayar) standard input
- yeni girdi
- (Bilgisayar) new entry
- gir
- incur
- gir
- got into
Tom broke the door window, reached inside, unlocked the door and got into the car.
- Tom kapı camını kırdı, içeriye girdi, kapının kilidini açtı ve arabaya bindi.
Would you mind telling me how you got into my office?
- Sakıncası yoksa ofisime nasıl girdiğini bana söyler misin?
- gir
- get into
Tom tried to get into the locked room.
- Tom kilitli odaya girmeye çalıştı.
It's possible that Tom will get into Harvard.
- Tom'un Harvard'a girmesi mümkündür.
- gir
- fallen under
- gir
- {f} enter
An Englishman, a Belgian and a Dutchman enter a pub and sit down at the counter. Says the barkeeper, Wait a minute, is this a joke or what?
- İngiliz, Belçikalı ve Hollandalı bir meyhaneye girer ve tezgahta otururlar. Barmen söyler, Bir dakika bekleyin, bu bir şaka mı ne?
For our children to be safe, please do not enter adult sites.
- Çocuklarımızın güvenliği için, lütfen yetişkin sitelerine girmeyin.
- gir
- gone into
- gir
- fell under
- gir
- fall under
- gir
- go into
The system will go into operation in a short time.
- Sistem kısa bir süre içinde hizmete girecek.
I saw him go into the toilet a few minutes ago.
- Beş dakika önce onun tuvalete girdiğini gördüm.
- gir
- went into
- Bütünselliği olmayan girdi
- even within
- analog girdi
- (Bilgisayar,Teknik) analog input data
- bilinmeyen girdi kimliği
- (Bilgisayar) unknown entry id
- dengeli girdi
- balanced input
- deprem girdi hareketi
- (Çevre) input earthquake motion
- elle girdi
- manual input
- girdiler
- I.N.S
- grafik girdi toplam kontrolü
- (Askeri) graphic input aggregate control
- metinsel girdi
- (Bilgisayar) textual entry
- optimum girdi bileşimi
- (Ticaret) optimal input combination
- talimat mektubu; girdi kaybı
- (Askeri) letter of instruction; loss of input
- uyumsuz girdi
- asynchronous input