Nothing will stop his going.
- Gidişini hiçbir şey durdurmaz.
A heavy rain prevented me from going.
- Şiddetli yağmur gidişimi engelledi.
He decided he would put off his departure.
- Gidişini ertelemeye karar verdi.
He put off his departure till Sunday.
- Gidişini Pazara kadar erteledi.
The trend isn't looking good.
- Gidişat iyi görünmüyor.