التركية - الإنجليزية
تعريف gevrek في التركية الإنجليزية القاموس.
- crispy
- crunchy
Let's make sure the meal includes something crunchy.
-Yemeğin gevrek bir şey içerdiğinden emin olalım.
- brittle
- crisp
When the tempura I make cools down, it immediately loses its crispiness and doesn't taste very good.
-Yaptığım tempura soğuduğunda, o derhal gevrekliğini kaybeder ve tadı iyi olmaz.
- short
- biscuit
- crusty
- shortcake
- crisp-brittle
- hearty (laugh)
- crisp, crispy, brittle, crackly, crusty; biscuit, cracker
- a kind of melba toast flavored with aniseed
- friable
- crisp, brittle, friable
- rusk
- tender
The roast beef is juicy and tender.
-Biftek sulu ve gevrek.
- fragile
- crumbly
- gevrek bir bisküvi
- snap
- gevrek göçme
- (İnşaat) brittle failure
- gevrek bir halde
- crackly
- gevrek bir şekilde
- crunchily
- gevrek bisküvi
- cracknel
- gevrek davranış
- (Jeoloji) ductile behavior
- gevrek davranış
- brittle behaviour
- gevrek deformasyon
- (Jeoloji) brittle deformation
- gevrek demir
- brittle iron
- gevrek formasyon
- friable formation
- gevrek gevrek gülmek
- laugh in crisp tones
- gevrek gevrek gülmek
- to laugh heartily
- gevrek hale getirmek
- make brittle
- gevrek hamur işi
- short pastry
- gevrek jambon
- cracknel
- gevrek kayaç
- (Jeoloji) brittle rock
- gevrek kırılma
- brittle fracture
- gevrek malzeme
- (İnşaat) britte material
- gevrek metal
- brittle metal
- gevrek olmak
- embrittle
- gevrek söğüt
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: söğütgiller,safsafiye) crack willow
- gevrek yapmak
- embrittle
- gevrek yapı
- brittle structure
- kahvaltılık gevrek
- cornflakes
- bir kutu kahvaltılık gevrek verin lütfen
- Please give me a box of cereal
- kahvaltılık gevrek
- cereal
I'll have some cereal and orange juice.
-Biraz kahvaltılık gevrek ve portakal suyu alacağım.
Tom is eating cereal.
-Tom kahvaltılık gevrek yiyor.
- kahvaltılık gevrek
- cereals
- kahvaltılık gevrek nerede bulabilirim
- Where can I find cereals
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف gevrek في التركية التركية القاموس.
- Kolayca kırılıp ufalanan. Şen, neşeli (gülüş): "Faik'in şişkin ağzından gevrek bir kahkaha boşaldı."- P. Safa
- Ağzın içinde kolayca parçalanıp dağılacak biçimde hazırlanmış bir tür çörek
- Kolayca kırılıp ufalanan
- Şen, neşeli