Ne yazık ki telefon bozuk.
- Unfortunately the telephone was out of order.
Telefon şu anda bozuk.
- The telephone is now out of order.
Bu asansör arızalıdır.
- This elevator is out of order.
Bu hizmet geçici olarak arızalı.
- This service is temporarily out of order.
Bir defa kötü bir alışkanlığı başlayınca, ondan kurtulmak zor olabilir.
- Once you've got into a bad habit, it can be difficult to get out of it.
Bu labirentten kurtulmak çok zor.
- This maze is very hard to get out of.
Leyla arabadan inmek istedi.
- Layla wanted to get out of the car.
Tom arabadan inmek istiyordu.
- Tom wanted to get out of the car.
Tom arabadan inmek istiyordu.
- Tom wanted to get out of the car.
Metrodan inmek için uğraştım.
- I struggled to get out of the subway.
Dün saat kaçta yataktan çıktın?
- What time did you get out of bed yesterday?
Kaç Tom. Çık buradan!
- Run, Tom. Get out of here!
Uçağın kontrolleri düzensizdi.
- The controls of the plane were out of order.
Onun odası her zaman düzensizdir.
- His room is always out of order.
Asansör hizmet dışı, bu yüzden merdivenle çıkmamız gerekecek. En azından sadece iki kat var!
- The elevator's out of order, so we'll have to take the stairs. At least it's only two floors!
Makine hizmet dışıdır.
- The machine is out of order.
O, kitapları kitaplığa karmakarışık koydu.
- He put the books on the shelf out of order.
I can't get out of this notion that she may have known all along.
Is there any way I can get out of Saturdays?.
You've got my index cards out of order again.
The lift is always out of order.
I suppose my remarks about his wife were out of order.