Biz iyileşmek zorundayız.
- We have to get better.
Biz iyileşmek zorundayız.
- We've got to get better.
Biz iyileşmek zorundayız.
- We have to get better.
Ben gitarda iyileşmek istiyorum.
- I want to get better at guitar.
Fransızca konuşmada daha iyi olmak istiyorum.
- I would like to get better at speaking French.
Fransızca konuşmada daha iyi olmak istiyorum.
- I want to get better at speaking French.
Yakında iyileşeceğini umuyorum.
- I hope you'll get better soon.
İnşallah yakında iyileşirsin.
- Hope you'll get better soon.
Many people returned to work a bit anxious, they acknowledged, but grimly determined not to let terrorists get the better of them.
... although we're trying to get better on that. ...
... And again, those algorithms will get better and better. ...