İnsanlar ona karşı geldiği zaman o sinirlenmek eğilimindedir.
- He tends to get angry when people oppose him.
Kızmak için neden yok.
- That's no reason to get angry.
Mary, sakin ol. Kızmak zararlıdır.
- Mary, come down. It is harmful to get angry.
Vienna'ya yürüyerek varmak ne kadar sürer?
- How long does it take to get to Vienna on foot?
Yokohama'ya varmak iki saatimi aldı.
- It took me two hours to get to Yokohama.
Çalışmaya başlamak zorundayım.
- I have to get to work.
İşe başlamak istiyorum.
- I want to get to work.
Erkek arkadaşım başka kızlarla konuştuğu zaman sinirleniyorum.
- I get angry when my boyfriend talks to other girls.
Sinirlenmemek için dikkatli olmalısın.
- You must be careful not to get angry.
Adaya ulaşmak onlar için zordu.
- It was hard for them to get to the island.
Tom çatıya ulaşmak için merdivene tırmandı.
- Tom climbed up a ladder to get to the roof.
He's refusing to testify. I think the Mob got to him.
This job's really getting to me. I don't know how much longer I'll last.