gerund of think

listen to the pronunciation of gerund of think
الإنجليزية - التركية

تعريف gerund of think في الإنجليزية التركية القاموس.

thinking
düşünme

Üç gün boyunca bir şey yememişti, adamın gıda dışında herhangi bir şey hakkında düşünme sorunu vardı. - The man, who had not eaten for three days, had trouble thinking about anything except food.

Lise günlerimi düşünmeden o şarkıyı dinleyemem. - I can not hear that song without thinking of my high school days.

thinking
{s} düşünen

Karışık akıl, bir şeyi aşırı düşünen, bir yerde pıhtılaşan akıldır. - The confused mind is the mind that, thinking something over, congeals in one place.

Sadece zayıf olduğumu düşünen insanlara sahip olmak istemiyorum. - I just don't want to have people thinking I'm weak.

thinking
düşünüş
thinking
görüş

Ben küçük esprileri seviyorum ve senin şeyler üzerinde düşünceni ve görüşlerini oldukça kıskanıyorum. - I love our little jokes and I'm quite jealous of your thinking and views on things.

thinking
düşünceli
thinking
düşünerek

Ben onun güvenilir bir adam olduğunu düşünerek yanıldım. - I was mistaken in thinking that he was a trustworthy man.

Tom Mary'yi düşünerek oldukça çok fazla zaman harcıyor. - Tom spends way too much time thinking about Mary.

thinking
{f} düşün

Karışık akıl, bir şeyi aşırı düşünen, bir yerde pıhtılaşan akıldır. - The confused mind is the mind that, thinking something over, congeals in one place.

Lise günlerimi düşünmeden o şarkıyı dinleyemem. - I can not hear that song without thinking of my high school days.

thinking
{i} tasavvur
thinking
{i} düşünce

Onu benim düşünce tarzıma ikna edebildim. - I managed to bring him around to my way of thinking.

Tom'un yaratıcı düşüncesi Mary'nin örgütsel yeteneklerini güzelce tamamladı. - Tom's creative thinking nicely complemented Mary's organizational talents.

thinking
think düşün
thinking
{i} fikir

Bu fikirler düşünme tarzımıza yabancı. - Those ideas are alien to our way of thinking.

Ben iki haftadır yeni projemiz hakkında düşünüyorum. Fakat iyi bir fikir sunamadım. - I had been thinking about our new project for two weeks, but I couldn't come up with a good idea.

الإنجليزية - الإنجليزية
thinking
gerund of think
المفضلات