gerilmemiş

listen to the pronunciation of gerilmemiş
التركية - الإنجليزية
unstrained
unstretched
unstressed
ger
{f} strained

His weight strained the rope. - Onun ağırlığı ipi gerdi.

Their marriage has been strained lately because of financial problems. - Mali sıkıntılar nedeniyle evlilikleri son zamanlarda gerildi.

ger
stretch out
ger
{f} stretch

Everybody in the car said they wanted to get out and stretch their legs. - Arabaki herkes arabadan çıkmak ve bacaklarını germek istediğini söyledi.

I got out of bed and had a good stretch. - Ben yataktan kalktım ve iyi bir gerindim.

ger
{f} tense

The atmosphere in Washington became very tense. - Washington'daki atmosfer çok gergin oldu.

In the most thrilling moment, everyone looked very tense. - En heyecanlı anda herkes çok gergin görünüyordu.

ger
{f} straining
ger
{f} tensed

Relax. You're all tensed up. - Rahatlayın. Hepiniz gerginsiniz.

ger
{f} strain

Tom has been under a lot of strain recently. - Tom son zamanlarda çok fazla gergin.

Great strain was put on Tom and Mary's marriage by the constant meddling of Mary's mother. - Mary'nin annesinin sürekli karışmasından Tom ve Mary'nin evliliğine büyük bir gerginlik konuldu.

ger
{f} stretched

My father stretched after dinner. - Babam akşam yemeğinden sonra gerildi.

The cat was lying stretched out at full length in the sunlight streaming through the window. - Kedi, pencereden giren güneş ışığında boylu boyunca gerinerek uzanıyordu.

ger
tense up
ger
recover

It took me a whole year to recover my health. - Sağlığımı geri kazanmak tam bir yılımı aldı.

He soon recovered his composure. - Kısa sürede soğukkanlılığını geri kazandı.

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف gerilmemiş في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

ger
v do [ON gera]
ger
in the Torah, the term applied to the resident non-Israelite who could no longer count on the protection of his erstwhile tribe or society (language=Ivrit) ["A Modern Commentary," Rabbi Gunther Plaut]
ger
form of a verb which acts as a noun (Grammar)
ger
Traditional housing of the Mongolians A round, felt tent Especially in the countryside this is the most comen housing
ger
German
ger
gerund
الإنجليزية - التركية

تعريف gerilmemiş في الإنجليزية التركية القاموس.

ger
İskeleti tahtadan ve kalın maddelerden oluşan,kolayca inşa edilebilen ve atla bile taşınabilen at şeklinde çadır ev

Mongolian nomads live in gers.

gerilmemiş
المفضلات