Reflected light or reflected heat.
Tom will go back home soon.
- Tom yakında eve geri dönecek.
Do you think I'm too old to go back to school?
- Benim okula geri dönmek için çok fazla yaşlı olduğumu düşünüyor musunuz?
Tom certainly wouldn't be pleased if Mary decided to go back to work.
- Mary işe geri dönmeye karar verse, Tom kesinlikle memnun olmaz.
Tom had to go back to Boston.
- Tom Boston'a geri dönmek zorunda kaldı.
I'll stay here till you get back.
- Sen geri dönünceye kadar burada bekleyeceğim.
Tom has to get back to work.
- Tom işe geri dönmek zorunda.
The typhoon prevented us from returning to Tokyo.
- Tayfun bizim Tokyo'ya geri dönmemizi engelledi.
The National Center for Education Information says a predicted teacher shortage won't pan out because teachers who left the profession are returning.
- Ulusal Eğitim Bilgi Merkezi Mesleği bırakan öğretmenler geri döndüklerinden dolayı tahmin edilen bir öğretmen açığının sonuç vermeyeceğini söylüyor.
After a long absence, he returned home.
- Uzun bir yokluktan sonra eve geri döndü.
When will you return?
- Ne zaman geri döneceksin?
He returned to America.
- Amerika'ya geri döndü
He returned home three hours later.
- Üç saat sonra eve geri döndü.