Baylar bayanlar, görüşüme kulak vermenizi istiyorum.
- Ladies and gentlemen, I would like you to listen to my opinion.
Baylar, karşılamada birkaç söz söylemem için bana izin verin.
- Gentlemen, allow me to say a few words in greeting.
Bir centilmen böyle bir şey yapmazdı.
- A gentleman wouldn't do such a thing.
O hiç centilmen değil.
- He is not at all a gentleman.
O, Amerikalı bir beyefendi değil mi?
- Isn't he an American gentleman?
Sir Harold kibar bir İngiliz beyefendisi.
- Sir Harold is a fine English gentleman.
O mükemmel bir beyefendi.
- He is a perfect gentleman.
İstasyonda güvenilir bir beyefendiyle karşılaştım.
- I met a certain gentleman at the station.
Gerçek bir beyefendi bir bayanı bekletmemeli.
- A true gentleman must not keep a lady waiting.
Bay Hawk nazik bir beyefendidir.
- Mr. Hawk is a kind gentleman.
Sen bir beyefendi ve bir bilim adamısın.
- You're a gentleman and a scholar.
Adamı örnek bir beyefendi olarak tanımladı.
- He described the man as a model gentleman.
Soylu erkek isyanda bir köle tarafından öldürüldü.
- The gentleman was killed by a slave in revolt.
Latrobe had extensive dealings with Jefferson, the most prominent gentleman-architect in the United States.
... Ladies and gentlemen, it is my great honor and privilege to ...
... Ladies and gentlemen, our resident ...