genlik

listen to the pronunciation of genlik
التركية - الإنجليزية
amplitude
(Matematik) anomaly
(Bilgisayar) modulus
(Matematik) argument
spaciousness
magnitude
wealth
(Matematik) azimuth
phys. amplitude (of vibration)
spaciousness, extensiveness, vastness, expansiveness
spaciousness; wealth; amplitude
wideness, width, broadness, breadth
affluence and ease, easy circumstances
genlik bozunumu
(Bilgisayar,Teknik) amplitude distortion
genlik doğrusallığı
(Bilgisayar,Teknik) amplitude linearity
genlik kiplenimi
(Bilgisayar,Teknik) amplitude modulation
genlik oranı
(Gıda) amplitude ratio
genlik sönümlenmesi
amplitude fading
genlik ayırıcısı
amplitude separator
genlik bindirmeli
(Televizyon) amplitude-modulation
genlik bozulması
amplitude distortion
genlik cevabı
amplitude response
genlik doruğu
(Bilgisayar,Teknik) amplitude peak
genlik doğrusalsızlığı
(Bilgisayar) amplitude non-linearity
genlik düzenleme
(Kimya) amplidude modulation
genlik evre kiplenimi
(Bilgisayar,Teknik) amplitude phase keying
genlik karakteristiği
amplitude characteristic
genlik karakteristiği
(Çevre) amplitude characteristics
genlik modülasyonlu yayın
amplitude modulated emission
genlik modülasyonu
amplitude modulation
genlik seçimi
amplitude selection
genlik süzgeci
amplitude filter
genlik sınırlayıcısı
amplitude limiter
genlik sınırlayıcısı
amplitude limiting device
genlik yanıtı
amplitude response
genlik çözümleyicisi
amplitude analyzer
gen
wide

The Mississippi River is deep and wide. - Mississippi Nehri derin ve geniştir.

These insects are widely distributed. - Bu böcekler geniş bir alana yayıldılar.

gen
broad

Broadly speaking, dogs are more faithful than cats. - Genellikle, köpekler kedilerden daha sadıktırlar.

Jim has broad shoulders. - Jim'in geniş omuzları var.

gen
recess
gen
(Bilgisayar) width

The width of the road is insufficient for safe driving. - Yolun genişliği güvenli sürüş için yetersiz.

To calculate the volume, multiply the length by the width by the depth. - Hacimi hesaplamak için uzunluğu genişlikle ve derinlikle çarp.

gen
gene

General Motors laid off 76,000 workers. - General Motors 76,000 işçisini işten çıkardı.

The labor unions had been threatening the government with a general strike. - İşçi sendikaları hükümeti genel grevle tehdit etmekteydi.

dörtlü genlik modülasyonu
(Askeri) quadrature amplitude modulation
evre genlik bozunumu
phase/amplitude distortion
evre genlik bozunumu
(Bilgisayar,Teknik) phase amplitude distortion
gen
broad, wide " geniş; (tarla) unploughed
gen
biol. gene
gen
gon

Usually, I'll be gone before the morning light. - Genellikle, sabah ışığından önce gitmiş olurum.

gen
misgiving
gen
smatter
gen
slipway
gen
sanction
gen
insomuch
gen
temporality
gen
bilbo
gen
liven
gen
sulk
gen
whisker
pals genlik modülasyonu
(Askeri) pulse amplitude modulation
pozitif genlik modülasyonu
(Teknik,Televizyon) positive amplitude modulation
puls-genlik modülasyonu
pulse amplitude modulation
sıfır genlik
zero amplitude
taşınabilir genlik modülasyonu ve frekansı modülasyonu telsiz yayın sistemi
(Askeri) transportable amplitude modulation and frequency modulation radio broadcast system
tepeden tepeye genlik
(Elektrik, Elektronik,Teknik) double amplitude
tepeden tepeye genlik
(Bilgisayar,Teknik) peak to peak amplitude
tepeden tepeye genlik
peak-to-peak amplitude
çifte genlik
double amplitude
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف genlik في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

gen
information
gen
generation
gen
genitive
gen
gender
gen
general, generally
gen
genus
gen
General

In the United States the word 'rebate' is widely recognized, generally as an incentive where makers give back directly to consumers. - In America 'rebate' is widely recognized, generally as an incentive where makers give back directly to consumers.

He was a general in WWII. - He was a general in the Second World War.

Gen
A Niger-Congo language of Togo
Gen
Gen. is a written abbreviation for General. Gen. de Gaulle sensed that nuclear weapons would fundamentally change the nature of international relations. the written abbreviation of General. information gen on. genned genning gen up to learn a lot of information about something for a particular purpose gen up on
Gen
ark
gen
Fanfiction that does not specifically focus on romance
gen
informal term for information; "give me the gen on your new line of computers
gen
{i} general information (Slang)
gen
A suffix used in scientific words in the sense of producing, generating: as, amphigen, amidogen, halogen
gen
informal term for information; "give me the gen on your new line of computers"
gen
X An expert system expert-system developed by General Electric
gen
genitive case
gen
General terms, which may apply to various areas of energy, particularly renewable energy technologies
gen
adv: yet, now, still, again; further, besides, moreover 734
gen
Generator
gen
A suffix meaning produced, generated; as, exogen
التركية - التركية
Genişlik
Bolluk, refah
Dalga genliği
gen
İçinde bulunduğu hücre veya organizmaya özel bir etkisi olan, kuşaktan kuşağa ve hücreden hücreye geçen kalıtımsal öge, jen: "Eşref Şefik, köklü bir İstanbul ailesinin genleri ile bu akıcı konuşma diline egemendi."- H. Taner
Gen
jen
gen
Bir süre sürülmeyerek boş bırakılmış (tarla)
gen
Kuşaktan kuşağa ve hücreden hücreye geçen kalıtımsalöge
gen
İçinde bulunduğu hücre veya organizmada özel bir etkisi olan, kuşaktan kuşağa ve hücreden hücreye geçen kalıtımsal öge
gen
Kalıtım, soya çekim
gen
Üçgen, dörtgen gibi geometri terimlerinde "kenarlı" anlamıyla kullanılmıştır
gen
Bir süre sürülmeyerek boş bırakılmış (tarla): "Yurdumuzun neresinde işlenmemiş bir parça toprak, gen bir tarla görsem seni anarım."- N. Cumalı. İçinde bulunduğu hücre veya organizmada özel bir etkisi olan, kuşaktan kuşağa ve hücreden hücreye geçen kalıtımsal öge: "Eşref Şefik, köklü bir İstanbul ailesinin genleri ile bu akıcı konuşma diline egemendi."- H. Taner
gen
Geniş. Üçgen, dörtgen gibi geometri terimlerinde "kenarlı" anlamıyla kullanılmıştır
gen
Geniş

New York'un caddeleri çok geniş. - New York'un caddeleri çok geniştir.

New York'un caddeleri çok geniştir. - New York'un caddeleri çok geniş.

gen
Bir süre sürülmeyerek boş bırakılmış tarla
gen
işlenmemiş bakır
الإنجليزية - التركية

تعريف genlik في الإنجليزية التركية القاموس.

gen
bilgi vermek
gen
malumat
gen
esk

Bu eski gelenekler nesilden nesile devredilmiştir. - These old customs have been handed down from generation to generation.

Tom eski neslin bir üyesi olduğunu itiraf etmekten nefret ediyor. - Tom hates to admit that he's a member of the older generation.

gen
tam bilgi
gen
doğru haber
gen
{i} bilgi

Tam otomatik hikaye üretimi bilgisayar bilim adamları için çözülmemiş bir sorun kalmaya devam etmektedir. - Fully automatic story generation remains an unsolved problem for computer scientists.

Bilgisayarı bozdun. Aferin, dahi. - You broke the computer. Nice going, genius.

gen
gen bilgilen/bilgilendir
gen
{i} doğru bilgi
gen
{i} haber
genlik
المفضلات