genick

listen to the pronunciation of genick
ألمانية - التركية
e. s. gı'nik ense; boyun
[das] ense
e {gı'nik} s ense; boyun
ense kökü
الإنجليزية - التركية

تعريف genick في الإنجليزية التركية القاموس.

nape
ense

O bana parmak uçları ile ensemin üzerine hafifçe dokundu ve bu beni ürpertti. - She touched me lightly on the nape of the neck with the tips of her fingers and it made me shudder.

neck
(Mühendislik) boyun

Zürafaların çok uzun boyunları var. - Giraffes have very long necks.

Tom siyah bir boyunluk takıyordu. - Tom was wearing a neck brace.

neck
sarılmak
neck
berzah
neck
kıstak
neck
yaka

O, beni boynumdan yakaladı. - He caught me by the neck.

Dedektiflerden biri onu boynundan yakaladı. - One of the detectives seized him by the neck.

neck
dil
nape
(isim) ense
neck
azami gayr
neck
{i} (elbisede) yaka
neck
boyun gibi şey
neck
(Tıp) Boyun, cervix
neck
iki kara parçasını birleştiren dil
neck
break ones neck boynu kırılmak
neck
{i} (şişede) boyun, boğaz
neck
{f} sarmaş dolaş olmak [amer.]
ألمانية - الإنجليزية
nape
back/nape of the neck
nucha
neck
Krawattl (Haut/Kleidung am Genick)
scruff of the neck
steifes Genick
stiff neck
steifes Genick
stiffness of the neck
steifes Genick
crick in the neck