The Mississippi River is deep and wide.
- Mississippi Nehri derin ve geniştir.
The streets of New York are very wide.
- New York'un caddeleri çok geniştir.
I am told he has a broad back.
- Bana onun geniş bir arkası olduğu söylendi.
Jim has broad shoulders.
- Jim'in geniş omuzları var.
The width of the road is insufficient for safe driving.
- Yolun genişliği güvenli sürüş için yetersiz.
The road is ten feet in width.
- Yol on fit genişliğinde.
General Motors laid off 76,000 workers.
- General Motors 76,000 işçisini işten çıkardı.
The labor unions had been threatening the government with a general strike.
- İşçi sendikaları hükümeti genel grevle tehdit etmekteydi.
Usually, I'll be gone before the morning light.
- Genellikle, sabah ışığından önce gitmiş olurum.
In America 'rebate' is widely recognized, generally as an incentive where makers give back directly to consumers.
- In the United States the word 'rebate' is widely recognized, generally as an incentive where makers give back directly to consumers.
He was a general in the Second World War.
- He was a general in WWII.
New York'un caddeleri çok geniş.
- New York'un caddeleri çok geniştir.
New York'un caddeleri çok geniştir.
- New York'un caddeleri çok geniş.
Onların eski nesille hiç ortak yanları yok.
- They have nothing in common with the older generation.
Bu eski gelenekler nesilden nesile devredilmiştir.
- These old customs have been handed down from generation to generation.
Alaaddin, sihirli lambayı ovuşturduğu zaman bir cin çıktı.
- A genie appeared when Aladdin rubbed the magic lamp.
Cin yüzyıllardır sihirli lambaya konulmuş olarak kaldı.
- The genie remained trapped in the magic lamp for centuries.
Japon öğrencilerinin genel kültür bilgisinden etkilendim.
- I was impressed by the general knowledge of Japanese students.
Bilgisayarı bozdun. Aferin, dahi.
- You broke the computer. Nice going, genius.