التركية - الإنجليزية
تعريف gelip geçici في التركية الإنجليزية القاموس.
- passing
They don't want to admit that it's really a passing fad.
-Onlar gerçekten bunun gelip geçici bir heves olduğunu kabul etmek istemiyor.
- temporary
- transient
- ephemeral
- transient, passing, temporary
- evanescent
- gelip geçici istek
- passing the request
- gelip geçici nüfus
- floating population
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف gelip geçici في التركية التركية القاموس.
- Sürekli olmayan, kısa süreli (şey)
- (Osmanlı Dönemi) ÂRIZA
- arızi
gelip geçici
الواصلة
ge·lip ge·çi·ciالنطق
Resimler
السابق
المفضلات