There will be an energy crisis in the near future.
- Yakın gelecekte bir enerji krizi olacak.
These problems will be solved in the near future.
- Bu problemler yakın gelecekte çözülmüş olacak.
The past can only be known, not changed. The future can only be changed, not known.
- Geçmiş sadece bilinir, değişmez. Gelecek ise sadece değişir, bilinmez.
I want to be a pilot in the future.
- Gelecekte bir pilot olmak istiyorum.
The day is sure to come when your dream will come true.
- Hayalinin gerçekleşeceği gün kesin gelecek.
He is likely to come.
- O muhtemelen gelecektir.
What will happen in the eternal future that seems to have no purpose, but clearly just manifested by fate?
- Hiçbir amacı yokmuş gibi görünen ama var olmaktan başka bir kaderi olmadığı da açık olan bir sonsuzluktaki sonsuz gelecekte neler olacak?
Will he be coming this evening?
- O bu akşam gelecek mi?
And you have earned the new puppy that's coming with us … to the White House.
- Sen bizimle Beyaz Saray'a kadar gelecek yeni köpek yavrusu kazandın.
Bill will return next week.
- Bill gelecek hafta geri gelecek.
He will have lived here for ten years by the end of next month.
- Gelecek ayın sonunda on yıldır burada yaşamakta olacak.