geeilt

listen to the pronunciation of geeilt
ألمانية - التركية
(Gramer) eilen acele etmek, acelesi olmak
الإنجليزية - التركية

تعريف geeilt في الإنجليزية التركية القاموس.

hurried
çabucak

Mary çabucak hastaneye gitti. - Mary hurried to the hospital.

hurried
{s} acele

Babalarını kurtarmak için acele ettiler. - They hurried to their father's rescue.

Ayıracak zamanları olmadığından dolayı aceleyle kasabaya geri döndüler. - Because they had no time to spare, they hurried back to town.

hurried
{s} telaşlı
hurried
aceleyle yapılmış
hurried
{f} acele et

Babalarını kurtarmak için acele ettiler. - They hurried to their father's rescue.

İlk treni yakalamak için acele ettim. - I hurried in order to catch the first train.

hurried
telaşla yapılmış
rushed
{f} acele et

Sami, Leyla'yı okuldan almak için acele etti. - Sami rushed to pick up Layla from school.

Acele etmene rağmen, sen hazır değilsin. - Although you rushed, you're not ready.

rushed
acele edilmiş
hurried
hurriedlyacele ile
hurried
{s} acele eden
hurried
{s} acele içinde olan
hurried
{s} aceleye gelen
hurried
hurriedness aceleye gelme
hurried
hurr telaşlan/telaşlandır
hurried
{s} aceleyle yapılan
ألمانية - الإنجليزية
hurried
hotfooted
hastened
hustled
rushed
been urgent
hasted
hin und her geeilt
bustled
nach unten geeilt
hurried downstairs