I was delayed by a traffic jam.
- Bir trafik sıkışıklığı tarafından geciktirildim.
The thunderstorm yesterday delayed the delivery of the mail.
- Sağanak dün posta dağıtımını geciktirdi.
How can I fix the lag?
- Gecikmeyi nasıl düzeltebilirim?
Employment continued to lag.
- İş gecikmeye devam etti.
The weather will delay the start of the race.
- Hava yarışın başlamasını geciktirecek.
It's necessary to discuss the problem without delay.
- Gecikmeden sorunu görüşmek gereklidir.