gecelerce

listen to the pronunciation of gecelerce
التركية - الإنجليزية
by night
during the nighttime
gece
night

I'd like to stay one more night. Is that possible? - Bir gece daha kalmak istiyorum. Mümkün mü?

This is a three-star hotel; three hundred dollars a night. - Burası üç yıldızlı bir oteldir; bir gece üç yüz dolardır.

gece
night-time
gece
nighttime

At daytime, we see the clear sun, and at nighttime we see the pale moon and the beautiful stars. - Gündüzleri açık bir güneş görürüz, ve geceleri solgun bir ay ve güzel yıldızları görürüz.

Even at nighttime, it was not quiet and peaceful any more. - Gece vakti bile olsa, artık sessiz ve huzurlu değil.

gece
nocturnal

Cats are nocturnal animals. - Kediler gececi hayvanlardır.

Cats are nocturnal creatures. - Kediler gece yaratıklarıdır.

gece
overnight

The delay forced us to stay overnight in an expensive hotel. - Gecikme bizi pahalı bir otelde bir gece kalmaya zorladı.

Men and women made huge amounts of money overnight. - Erkekler ve kadınlar bir gecede büyük miktarlarda para yaptı.

gece
nocturnally
gece
night, nighttime
gece
nocturnal, night
gece
evening, eventide
gece
night; by night, at night; nocturnal, night+
gece
in the night

I didn't dream in the night. - Ben gece rüya görmedim.

I awoke three times in the night. - Gece üç defa uyandım.

gece
at night

The moon shines at night. - Ay geceleyin parıldar.

How come you call on us so late at night? - Nasıl olur da gece öyle geç saatte bizi ziyaret edersin?

gece
noct

These are a kind of nocturnal flowers. - Bunlar bir tür gececil çiçeklerdir.

Cats are nocturnal animals. - Kediler gececi hayvanlardır.

gece
soiree, evening, night, celebration
gece
in the evening

In the evening, I read my son a book. - Geceleri oğlum için kitap okurum.

gece
by night

We work by day, and rest by night. - Biz gündüz çalışırız ve gece dinleniriz.

They have to work by night. - Onlar gece çalışmak zorundalar.

gece
nights

Tom performs in a jazz club three nights a week. - Tom bir jazz klübünde haftada üç gece konser veriyor.

Many nights did he spend, looking up at the stars. - O birçok geceyi yıldızlara bakarak geçirdi.

التركية - التركية

تعريف gecelerce في التركية التركية القاموس.

Gece
bece
Gece
tun
Gece
akşam

Mary'nin bu akşam bizim için akşam yemeği hazırlamasına izin vereceğiz. - Mary'e bu gece yemek hazırlaması için izin vereceğiz.

Gece
(Hukuk) LEYİ
Gece
tüşeb
Gece
şeb
Gece
leyl
Gece
tün
gece
Güneş battıktan gün ağarmaya başlayıncaya kadar geçen süre, tün
gece
Gece vaktinde, geceleyin
gece
Eğlence, anma vb. amaçlarla geceleri düzenlenen toplantı
gece
Eğlence, anma vb. amaçlarla geceleri düzenlenen toplantı: "Bütün çalgıları, dansları, şarkıları ve bütün külfetleriyle o geceler geldi çattı."- Y. K. Karaosmanoğlu
gece
Güneş battıktan gün ağarmaya başlayıncaya kadar geçen süre, tün, şeb: "Kel Hasan kumpanyası o gece bir komedi dram oynuyordu."- O. C. Kaygılı
gece
Bu süre içindeki karanlık
gecelerce
المفضلات