geç kalan

listen to the pronunciation of geç kalan
التركية - الإنجليزية
lag end
late comer
latecomer
late

Tom wasn't the only one who was late. - Tom geç kalan tek kişi değildi.

The company has hard and fast rules against lateness. - Bu iş yerinde, geç kalanlar için sert ve hızlı kurallar var.

unpunctual
behindhand
geç kalan kimse
laggard
geç kalan
المفضلات