Söylediği şeyin hiçbir önemi yok.
- It doesn't matter what he said.
Onun ne söylediğini hatırlıyorum.
- I remember what he said.
Japonların tanıdıkları kişilere karşı nazik oldukları fakat tanımadıklarına karşı oldukça soğuk oldukları söylenmektedir.
- It is said that Japanese people are kind to people they know, but rather cold to those they don't.
Kazu'nun Japonya'da en iyi futbol oyuncusu olduğu söylenmektedir.
- It is said that Kazu is the best soccer player in Japan.
Belirtilen fiyat işçilik ücretini içermez.
- The stated price does not include labor charges.
Belirtilen tarihe kadar işi bitirmek zorundaydım.
- I had to finish the job by the stated date.
O, kendini açıkça ifade etti.
- He expressed himself clearly.
Ben kendimi kötü bir şekilde ifade etmiş olmalıyım.
- I must have expressed myself badly.
Oğlan hoşlandığı kıza bir buket gül vereceğini, onunla konuşacağını ve onu bir kahve içmeye davet edeceğini belirtti.
- The boy stated that he would give a bouquet of roses to the girl that he liked, talk with her, and invite her to have a coffee.
Onlar itirazlarını belirttiler.
- They stated their objections.
Toplantıda söylenen her şeyi anladın mı?
- Did you understand everything that was said at the meeting?
Tom söylenenleri dikkatle dinledi.
- Tom paid close attention to what was being said.