geäußert

listen to the pronunciation of geäußert
الإنجليزية - التركية

تعريف geäußert في الإنجليزية التركية القاموس.

stated
{s} belirtilmiş
said
{f} söyle

Söylediği şeyin hiçbir önemi yok. - It doesn't matter what he said.

Onun ne söylediğini hatırlıyorum. - I remember what he said.

said
f., bak. say
said
say de
said
söylenmek

Japonların tanıdıkları kişilere karşı nazik oldukları fakat tanımadıklarına karşı oldukça soğuk oldukları söylenmektedir. - It is said that Japanese people are kind to people they know, but rather cold to those they don't.

Kazu'nun Japonya'da en iyi futbol oyuncusu olduğu söylenmektedir. - It is said that Kazu is the best soccer player in Japan.

stated
{s} belirtilen

Belirtilen fiyat işçilik ücretini içermez. - The stated price does not include labor charges.

Belirtilen tarihe kadar işi bitirmek zorundaydım. - I had to finish the job by the stated date.

expressed
{f} ifade et

O, kendini açıkça ifade etti. - He expressed himself clearly.

Ben kendimi kötü bir şekilde ifade etmiş olmalıyım. - I must have expressed myself badly.

said
adı geçen
said
sözü edilen
stated
muntazam
stated
düzenli
stated
{f} belirt

Oğlan hoşlandığı kıza bir buket gül vereceğini, onunla konuşacağını ve onu bir kahve içmeye davet edeceğini belirtti. - The boy stated that he would give a bouquet of roses to the girl that he liked, talk with her, and invite her to have a coffee.

Onlar itirazlarını belirttiler. - They stated their objections.

stated
belirli
stated
{s} belli
expressed
ifade edilen
said
sözkonusu
said
{s} denilen
said
söylenen

Toplantıda söylenen her şeyi anladın mı? - Did you understand everything that was said at the meeting?

Tom söylenenleri dikkatle dinledi. - Tom paid close attention to what was being said.

said
{s} bahsedilen