garantili

listen to the pronunciation of garantili
التركية - الإنجليزية
made
sure, certain
guaranteed, assured
warranted
assured
insured
secure
guaranted
garanti
guarantee

Their company guarantee is for thirty days. - Onların şirket garantisi otuz gündür.

Equality is guaranteed by the Constitution. - Eşitlik anayasa tarafından garantiye alınmıştır.

garanti
warrant

The warranty doesn't cover normal wear and tear. - Normal aşınma ve yıpranma garanti kapsamında değildir.

This car has a good warranty. - Bu arabanın iyi bir garantisi var.

garanti
guaranty
garanti
surety
garanti
(Ticaret) aval
garanti
(Ticaret) hedging
garanti
warrantee
garanti
assurance
garanti
(Ticaret) stipulation
garanti
undertaking
garanti
warranty

The warranty doesn't cover normal wear and tear. - Normal aşınma ve yıpranma garanti kapsamında değildir.

The warranty for my TV is expired. - Televizyonumun garanti süresi bitti.

garanti
safe guard
garanti
cinch
garanti
bound to
garanti
guaranteed

He guaranteed his slaves' freedom. - O, kölelerinin özgürlüğünü garantiledi.

The manufacturer guaranteed the new machine for 5 years. - Üretici yeni makineye 5 yıl garanti verdi.

garanti
be guaranteed
garanti
guarantees

A firewall guarantees your security on the internet. - Güvenlik duvarı, internette güvenliğinizi garanti eder.

I can't give you any guarantees. - Size hiçbir garanti veremem.

garanti
guarantied
garanti
(Konuşma Dili) sure, certain; certainly, without doubt
garanti
(Hukuk) guarantee, warranty
garanti
in the bag
garanti
guaranty, guarantee
garanti
guaranty, guarantee, warranty, surety
hazine garantili tahvil
(Ticaret) treasury guaranteed bond
التركية - التركية
Garantisi olan, güvenceli
garanti
Kesinlikle, kesin olarak, ne olursa olsun
garanti
Güvence, inanca, teminat
garanti
Güvence, inanca, teminat: "Hatice'nin garantisi altında işini yürütmekten başka bir şeye bakmıyordu."- T. Buğra