There's no guarantee that the stock will go up.
- Hisse senedinin yükseleceğinin bir garantisi yok.
Freedom of thought is guaranteed by the constitution.
- Düşünce özgürlüğü anayasa tarafından garanti altına alınmıştır.
The warranty doesn't cover normal wear and tear.
- Garanti normal aşınma ve yıpranmayı içermemektedir.
The warranty for my TV is expired.
- Televizyonumun garanti süresi bitti.
The warranty doesn't cover normal wear and tear.
- Garanti normal aşınma ve yıpranmayı içermemektedir.
Mary's washing machine broke down a week after the warranty had run out.
- Mary'nin çamaşır makinesi, garantinin bitmesinden bir hafta sonra bozuldu.
Safety is not guaranteed.
- Güvenlik garanti edilmez.
Freedom of thought is guaranteed by the constitution.
- Düşünce özgürlüğü anayasa tarafından garanti altına alınmıştır.
The fishmonger guarantees the origin and freshness of his products.
- Balıkçı ürünlerinin menşeini ve tazeliğini garanti eder.
I can't give you any guarantees.
- Size hiçbir garanti veremem.